DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI

Estimated read time 7 min read

Destekten Yoksun Kalma

Yoksun kalma tazminatı, ölenin birlikte yaşadığı kişilere maddi veya manevi destek sağlayamaması nedeniyle destekten yoksun kalanlara verilir. Tazminat, ölenin maddi veya manevi destek sağlayamaması nedeniyle destekten yoksun kalanların acı çekmesini önlemek için aranır.

Desteklerini kaybettiklerinde kimler tazminat talep edebilir?

Tazminat talebinde bulunan kişi, merhumun kendisine destek olduğunu kanıtlamak zorundadır. Davacı, yeğen, yeğen veya komşuyu da içerebilir. Daha da önemlisi, destek kaybı için tazminat talep eden kişinin, merhumun hayattayken kendisine destek sağladığına dair kanıta sahip olması gerekir. Genellikle merhumun eşi, çocukları ve ebeveynlerinin destekleyici bir ilişki içinde olduğu varsayılır. Bu varsayım yanlış olabilir.

Destekten Yoksun Kalma Tazminatının Koşulları

Destek sağlayan kişinin ölümü tazminat için ilk ve en önemli şarttır. Destek unvanına sahip kişi olay nedeniyle ölmemiş, ancak yoğun bakıma alınmış olsa bile bu koşul yine de yerine getirilmelidir. Tazminat talep edebilmek için bu koşulun yerine getirilmesi gerekir. Yoksun kalma tazminatı, desteğe hak kazanan kişi ölmemişse talep edilebilir. Madde 31 ve 32’ye göre, bir kişi bir süredir muhtemel ölüm halindeyse ve o zamandan beri kimse kendisinden haber alamıyorsa ölmüş sayılacaktır.

Ölen kişinin ölümüne neden olan bir kişinin varlığı da diğer bir koşuldur. Ölen bir kişinin destek kaybı, doğal nedenlerle ölmesi halinde tazmin edilemez. Ayrıca, zarara neden olan bir eylem ve bu eylem ile neden olunan zarar arasında nedensel bir bağlantı olmalıdır. Örneğin, Ramazan ayında davul sesinden kaynaklanan kalp krizi için tazminat talep edemezsiniz. Ölen kişinin ağır ihmali varsa, ölümü nedensellik bağını koparabilir. Böyle bir durumda, ölüme sebebiyet vermekten sorumlu tutulan kişi, ölen kişinin kusurunu kanıtlayabilirse tazminat alabilir.

Tazminat almaya hak kazanmak için davacının belirli kriterleri karşılaması gerekir. İlk olarak, ölen kişinin diğer insanlara bakabilecek durumda olması ve davacının da böyle bir bakıma ihtiyaç duyması gerekir. Hiçbir geliri olmayan ve eğitimini tamamlayamayan bir ebeveynin yolda ya da işte geçirdiği bir kaza nedeniyle ölmesi buna iyi bir örnektir. Ayrıca yardım düzenli ve sürekli olarak yapılmalıdır. Destek kaybı tazminatı tek bir ödeme şeklinde olamaz.

Ebeveynler destek kaybı için tazminat talep edebilir mi?

Yukarıda bir davacının tazminat almaya hak kazanabilmesi için yerine getirmesi gereken koşulları özetledik. Ölen çocuğun anne veya babasının tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı sorgulanabilir. Çünkü kanun koyucu bu şartların ölüm anında mevcut olmasını şart koşmuştur. Bir çocuğun normal yaşamının ebeveynlerine bakmayı içerdiği anlaşılmaktadır. Çocuğun ileride vefat etmesi ve ebeveynlerinin ona bakamayacak durumda olması halinde, ebeveynler bu destekten mahrum bırakıldıklarını iddia edebilirler. Çocuğun ölmesi halinde ebeveynler tazminat talep edebilirler.

Destekten yoksun kalma tazminatı nasıl hesaplanır?

Destek kaybı için ödenmesi gereken tazminat miktarı belirli kriterlere bağlıdır. İlk olarak, ölen kişinin ölmemiş olsaydı elde edebileceği gelir miktarını hesaplamanız gerekir. Ticaret odalarından merhumun gelirini tespit etmelerini istemek ilk adımdır. Bunun mümkün olmaması durumunda, bir önceki çalışanın maaşı hesaplanmalıdır. Tazminat hesaplanırken müteveffanın beklenen yaşam süresinin de dikkate alınması önemlidir. Tazminat hesaplanırken, ölen kişinin medeni durumu, sahip olduğu çocuk sayısı, bekar olup olmadığı veya ölen kişinin ebeveynlerine destek olup olmadığı dikkate alınır.

Tazminatın hesaplanması teknik ve karmaşık bir süreçtir. Tazminat miktarı, ölen kişinin örneğin 30 yaşında olması halinde tablolar üzerinden hesaplanmaktadır. Yargıtay’ın tazminat hesaplamalarına ilişkin yeni yaklaşımına göre, sevdiği birinin ölümü nedeniyle desteğinden mahrum kalan bir kişi, miras kalan parası varsa herhangi bir tazminat ödemek zorunda kalmayacaktır. Ölüm durumunda SGK, kaza sigortası poliçesi uyarınca yapılan ödemeleri düşebilir. Desteğin reddedildiği durumlarda tazminatın azaltılmasından sigorta şirketleri ve zarar gören taraflar sorumludur.

Kusur sorumluluğu, mahrumiyet tazminatı söz konusu olduğunda önemlidir. Bu durumda, bir haksız fiil için tazminat talep edildiğinden, kusur sorumluluğu konusu çok önemlidir. Davalının tazminatı, ihmal derecesine göre hesaplanır. Kusuru belirlerken mahkemeler genellikle bilirkişi raporunu dikkate alır. Destekten yoksun kalma tazminatı olarak bilirkişi raporuna itiraz edebilirsiniz.

Hisse Oranları Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

Tazminat oranları belirlenirken kapsamlı bir araştırma yapılır. Araştırma, örneğin kişinin medeni durumunu, engelliliğini, zihinsel ve fiziksel durumunu ve varsa mesleki eğitimini içerir. Mahrumiyet tazminatı, araştırma bulgularına göre hesaplanacaktır. Her vaka birbirinden farklıdır. Bu nedenle, yargılamaların önceden belirlenmiş bir takvime göre yürütülüp yürütülmediğini belirlemek zordur.

Zamanaşımı, yetkili mahkeme ve görevli mahkeme

Genel kural, davacının davayı davalının ikametgahında açması gerektiğidir. Davanın açıldığı mahkemenin davalının ikametgâhında olması gerekmez. Dava, bir kurum, şirket veya vakıf gibi bir tüzel kişi veya şirket tarafından da açılabilir. Kanunen davacı farklı yetkili mahkemelerde görevlendirilmiştir. Davacı, kaza mahallinde, mağdurun ikametgahında veya haksız fiilin gerçekleştiği yerde dava açabilir. Olay meydana gelmiştir.

Sultan Ahmet Meydanı’nda gece yürürken Ali tarafından öldürülen Hasan’ın davasını düşünün. Hasan’ın dul eşi, olayın meydana geldiği Sultan Ahmet Meydanı’nı dava edebilir. Hasan’ın dul eşi aynı zamanda Ali’nin veya kendi evini de dava edebilir. Eğer Hasan olay yerinde değil de hastanede ölmüşse, dul eşi davayı hastanenin bulunduğu şehirde açabilir.

Destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat için zamanaşımı süreleri zararın öğrenildiği gün işlemeye başlar. Bu süre iki yıl boyunca devam eder. Bir kişi kazadan sonra hastaneye kaldırılır ve tedavi edilir, ancak daha sonra ölürse, zamanaşımı süresi ölüm gününde başlayacaktır.

Eğer 10 yıl içerisinde zarardan sorumlu olan kişi(ler)i tespit edemezseniz dava açmanız mümkün değildir. Bu, her şeyi kapsayan bir kanun hükmüdür.

İlgili Yargıtay Kararları
Karar1Yargıtay 17.Hukuk D. 2016, 18069 E. 2019, 8032 K:

Uyuşmazlık Hakem Heyeti, davacıların taleplerini kabul etmiş ve davalının toplam 46.857,82 TL ödemesine hükmetmiştir. Bu tutar eşi Hatun için 33.873,69 TL, çocukları Vedat ve Cihan için 1.701,85 TL; Vedat ve Cihan’a 2.049,14’er TL; Beritan’a 4.616,57 TL ve Muhammet’e 4.616,57 TL’dir.
Sigortacılık Kanunu Madde 30/12. Sigortacılık Kanunu, Madde 30/12. Sigorta tahkim komisyonları tarafından 400.000,00 TL’ye kadar verilen kararlar kesin kabul edilmektedir. Kesinleşen kararlara karşı yapılan itirazların kabul edilip edilmeyeceğine 1.6.1990 tarih ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre mahkemece karar verilecektir. Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olduklarından davacı başına 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırının dikkate alınması önem arz etmektedir. “Bu nedenle davacılar lehine verilen kararlar kesin olacaktır.”

Yargıtay217. Hukuk Dairesi Kararı):

İddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre müteveffa eş …’e ödenmesi gereken toplam yardım miktarı 103.753,21-TL’dir. Buna göre davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsü %50 kusurludur.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 24/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Aşağıda yazılı 15,20 TL onama harcının da tahsiline.

Author'dan Daha Fazla:

+ There are no comments

Add yours