YASAKLAMA EMRİ NASIL ALINIR

Uzaklaştırma Kararı Kimlere Verilir?

Uzaklaştırma emri, artık son derece önemli hale gelen önleyici bir güvenlik önlemidir. Gün geçmiyor ki kadınlara yönelik şiddet, cinsel saldırı suçları, cinsel istismar suçları ile ilgili bilgi gelmesin. Bu gibi durumların önüne geçmek için 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’da düzenlenen önleyici güvenlik tedbiri son derece önemlidir. Bu yazımızda bu soruna dikkat çekeceğiz. Yazımızın son bölümünde; uzaklaştırma kararı için dilekçe, uzaklaştırma kararının uzatılması için dilekçe, uzaklaştırma kararına itiraz dilekçesi gibi dilekçe örneklerine yer vereceğiz. Sizler için konsept oluşturacak şekilde hazırladığımız bu dilekçe örneklerini, vereceğimiz linklere tıklayarak Phrase ve Pdf kodlarında bilgisayar sistemlerinize indirebilirsiniz.

Evden Uzaklaştırma Nedir?

6284 sayılı yönetmelik, doğası gereği aileyi korumayı ve kadınlara yönelik şiddeti önlemeyi amaçlamaktadır. Yönetmeliğin başlığında yer alan kadına karşı şiddetin önlenmesi ifadesi sizi yanıltmasın. Burada, yaş, cinsiyet veya cinsel yönelimden bağımsız olarak herkes için koruyucu ve önleyici tedbirler alınabilir. Evden uzaklaştırma, şüphesiz bu yasada listelenen birçok önleyici güvenlik önleminden biridir. Psikolojik veya bedensel şiddete maruz kalan veya psikolojik veya bedensel şiddete maruz kalma ihtimali olan kişiler bu önleyici güvenlik tedbirinden faydalanabilir.

Aleyhine bu kararın verildiği kişi, talepte bulunan kişinin sık ikamet ettiği konutu veya ikametgahını stratejik olarak belirleyemeyecektir. Uzaklaştırma emri yalnızca konuttan uzak durmayı gerektirmez. Hakkında uzaklaştırma kararı verilen belirli bir kişinin birçok farklı yükümlülüğü vardır. Bu yükümlülüklere örnek olarak konuta, fakülteye, işyerine, şiddete maruz kalan kişiye ve yakınlarına yaklaşmama ve onlarla hiçbir şekilde sohbet etmeme verilebilir.

Bununla birlikte, konuttan uzak durma seçiminin, seçim tarafından alınabilecek birçok önleyici güvenlik önleminden sadece biri olduğunu yinelemek isteriz. Talep üzerine yargı tarafından emredilebilecek çeşitli tamamen farklı önleyici tedbirler vardır. Ayrıca, bir güvenlik önleminin verilmesi için herhangi bir kanıt veya belgenin gerekli olmadığını da belirtmeyi tercih edebiliriz.

Polisin bir yasaklama emrini zorlaştırması mümkün mü?

Öncelikle, bu sorunun cevabının kural olarak herhangi bir cevap olmadığını belirtmek isteriz. 6284 sayılı Yönetmelik uyarınca, önleyici ve koruyucu tedbirler yalnızca bir bölge yetkilisi veya bir çağrı tarafından alınabilir. Koruma tedbirleri, kanunlara uygun olarak karar mercii veya mülki amir (kaymakam veya vali) tarafından alınabilir. Önleyici tedbirler ise sadece karar verici tarafından alınabilir. Bir bireyi evden uzaklaştırma çağrısı da bir güvenlik önlemi olabileceğinden, tek bir karar verici tarafından verilmesi daha olasıdır. Bu kararı verecek olan kişi, ev içi şiddet durumunda başvurulacak merci olan Ev Mahkemesi’dir.

Bununla birlikte, yasalarda bir istisna yapılmıştır. Ev mahkemesi tarafından verilecek güvenlik seçeneğinin elde edilmesinde aşırı aciliyet varsa ve gecikmede bir sakınca varsa, yönetmelik uygulama şirketinin şefi de bu seçimi yapabilir. Bununla birlikte, bu durumun seçimi takip eden ilk iş gününde yetkili makama bildirilmesi gerekmektedir. Yetkili makam bu seçimi onaylamazsa, seçim de geçersiz ve hükümsüz olabilir ve hiçbir şekilde yapılmamış gibi aynı cezalara tabi olabilir. Onaylansın ya da onaylanmasın aynı etkiye sahip olmaya devam edecektir.

Kısıtlama kararı kimlere verilir?

Uzaklaştırma kararı, 6284 sayılı Kanun kapsamında yaş, cinsiyet, medeni hal, cinsel yönelim, algı, ırk ayrımı yapılmaksızın şiddete uğrayan veya şiddete uğrama ihtimali bulunan kişilere verilir. Kızlar, gençler, akrabalar ve tek taraflı takip mağdurları bu önleyici güvenlik emrinden yararlanabilir. Bir kişiye karşı psikolojik şiddet boyutuna ulaşan sürekli bir hakaretin bedeli, bu kapsamdaki suçun mağduru tarafından bir yasaklama emri için gerekçe olarak gösterilebilir.

Uzaklaştırma Kararı Kaç Gün Sürer?

Uzaklaştırma talebinin ilgili yerlere iletilmesini takiben, lisanslı ve yetkili Hâkimlik, 1 ila 4 gün arasında zorlayıcı bir uzaklaştırma kararı verecektir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, eğer mevzuatı uygulayan şirket aciliyet nedeniyle bu kararı alacaksa, gün içinde bir sonuca varmak mümkündür. Bununla birlikte, bu sürenin çeşitli nedenlerle uzatılması da genellikle mümkündür. Bununla birlikte, 6284 sayılı Yönetmeliğin 8. Maddesi uyarınca, bu tercihin verilmesi, kanunların amacına ulaşmasını tehlikeye atacak şekilde geciktirilemez. Verilecek güvenlik tedbiri kararları en fazla 6 aylık bir süreyi kapsayabilir. Kural olarak, bu süre, askıya alma seçeneğinin ilgili kişiye bildirildiği veya duyurulduğu tarihten itibaren işlemeye başlar.

Askıya Alma Talebi Nasıl Yapılabilir?

Daha önce de belirttiğimiz gibi, ilgili İkamet Mahkemesi kararı seçim merciidir. Sonuç olarak, birincil talep makamının İkamet Mahkemesi olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte, pratiklik açısından, bu talebin mahkeme salonuna yapılmasına gerek yoktur. Bir talebin ilgili kamu makamlarına yapılması ve onların da bunu İkamet Mahkemesi’ne iletmesi alışılmadık bir durum değildir. Etkilenen belirli kişi böyle bir talebi kanun uygulayıcı şirkete veya yerel otoriteye bile yapabilir. Bu, ilgili kişiler tarafından veya çok önemliyse Cumhuriyet Savcısı, Bakanlık veya kanun uygulayıcı firma tarafından gerçekleştirilebilir.

Böyle bir talepte bulunmanın bir yolu olarak, ilgili kişinin şiddete maruz kaldığını veya tehlikede olduğunu gösteren herhangi bir kanıt veya belge sunması gerekmez. İlgili kişinin böyle bir basın açıklaması yapması yeterlidir.

Uzaklaştırma Kararı Sicile Kaydedilir mi?

Bu seçeneğin önleyici bir güvenlik tedbiri olduğundan daha önce bahsetmiştik. Askıya alma lisanslı bir süreçtir, ağır bir suç değildir. Yalnızca belirli bir kişi tarafından işlenen suçlar ve kabahatler için yaptırımlar ağır suç siciline kaydedilir. Sonuç olarak, sicile kaydedilen bir askıya alma kararına eşdeğer bir durum söz konusu olamaz. Bununla birlikte, bu güvenlik önlemini gerektiren yönetmeliğin ihlali gündemdeyse, yalnızca bu suçun cezası sicile kaydedilebilir. Bunun dışında, bu tür koruyucu ve önleyici tedbirler her zaman devlet tarafından kaydedilir. Daha sonra, bir güvenlik soruşturması vb. sırasında, daha önce bir yasaklama emrinin konusu olduğunuz gerçeği devlet yetkilileri için açık hale gelebilir.

Güvenlik emri ihlal edilirse ne olur?

Önleyici ve koruyucu tedbirler, başlangıçta, koşullar çok aşırı olana kadar, belirli bir kişinin tedbire uyum sağlayacağı cesaretiyle alınır. İnfaz emri diye bir faktör yoktur. Bu önlemler ihlal edilirse, renk değişmeye başlayacaktır. Bu durumda, söz konusu kişi tedbire uyum sağlaması amacıyla kademeli bir gözaltı uygulamasına da tabi tutulabilir. Bu kısıtlama emri bir çağrı ile verilir ve savcının işyeri aracılığıyla uygulanır.

Bu emrin çıkarılmasına izin vermek için, şiddet uygulayanın tedbir kararını ne zaman ve nasıl ihlal ettiğini düzenleyici makamlara bildirmek çok önemlidir. Bu olayla ilgili kanıtlayıcı argümanlar varsa, bunlar alınacak karar için büyük olasılıkla çok önemli olacaktır. Alternatif bir yöntem de savcılığa veya mahkemeye bir dilekçe sunmaktır.

Uzaklaştırma kararına uymamanın cezası nedir?

Güvenlik ve önleyici tedbirlerin ihlalinin gerekli hapis cezasına yol açabileceğinden daha önce bahsetmiştik. Ancak bu hapis cezası ne kadar uzun olacak? Uzaklaştırma emrinin ihlali durumunda, İçişleri Mahkemesi’nin seçimi, hiçbir ağır ceza davası olmaksızın üç ila 10 gün arasında zorunlu hapis cezası uygulayacaktır. Kişinin halihazırda yasadışı bir soruşturma veya kovuşturma altında olması, bu gerekli hapis cezasının infazına engel teşkil etmeyecektir.

Kısıtlama emrinin ikinci, üçüncü veya daha fazla ihlal edilmesi durumunda, her ihlal için gerekli gözaltı süresi 15 ila 30 gün arasında olabilir. Bununla birlikte, gerekli tutukluluk aralıkları toplamda 6 ayı geçemez.

Kaç Metre İçin Uzaklaştırma Kararı Verilir?

Kişinin ortadan kaldırılması için öngörülen dünya ile ilgili yasalarda net bir sınırlama yoktur. Bununla birlikte, yasaların amacı ve tedbir kararının oluşturulması ile ilgilenerek bu soruna değinmek mümkündür. Buradaki amaç şiddeti durdurmaktır. Burada her zaman sadece bedensel şiddeti düşünmemeliyiz. Ayrıca psikolojik, cinsel, parasal vb. şiddet türleri de vardır. Amaç tüm bunları durdurmaktır. Bu bağlamda düşünürsek, birincil olayın, şiddete maruz kalanı etkileyecek bir yöntemle, şiddet mağdurunun yaşadığı konuta ve ortama müdahale etmekten uzaklaştırılanın durdurulması olduğunu görürüz.

Daha sonra, mağdurun evinin bulunduğu yerde sokakta mevcut olmak bir mesafe ihlalidir. Bunun yanı sıra, hiçbir tehlike, hakaret vb. içermeyen iyi niyetle gönderilen bir SMS de mesafe ihlali teşkil eder. Sonuç olarak, kişi duygusal davranmamalı ve telafisi mümkün olmayan cezaları tetiklememelidir. Bir kişi size karşı yasaklama emri alırsa, sizinle konuşması gerekmez ve ona yaklaşmanıza izin vermesi gerekmez. Bu mesafe aşılmamalıdır.

Bazı kişiler lisanslı güvenliği kötüye kullanabilir ve bunu arkadaşlarını cezalandırmanın bir yöntemi olarak görebilir. Bu konuda çok dikkatli olmaya çalışın. Bu kişi sizi şahsen yanına davet etse bile, kötü niyetli davranabilir ve hapsedilmenize neden olabilir. Böyle bir durumda, bu kişiden yasaklama emrinin kaldırılmasını talep etmesini istemelisiniz. Sadece bu yöntemle karşı tarafın iyi niyetli ve güvenilir olduğunu anlayabilirsiniz. Daha sonra, yasaklama emrinin kaldırılmasından sonra bu belirli kişiye gitmek mümkündür. Başka bir durumda, istenmeyen cezalarla karşılaşma olasılığınız daha yüksek olabilir.

Haksız bir kısıtlama emri çıkarılırsa ne yapılmalıdır?

Hakkında uzaklaştırma kararı verilen kişi, mağdurdan uzak durmalıdır. Ancak, yasaklama emrinin haksız yere verildiğini düşünüyorsa ne yapmalıdır? Bu durumda yapabileceği şey, yasaklama kararına karşı itirazda bulunmaktır. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, yasaklama emri almak için herhangi bir kanıt veya belge gerekmez. Mağdur olduğu iddia edilen kişinin bu konuda bir basın açıklaması yapmış olması yeterlidir. Daha sonra, haksız bir durum olduğu düşünülse bile, buna itiraz edilmeli ve haksız bir durumun varlığı somut olarak gösterilmelidir. Bu seçim, çeşitli şirketlerin kapsamı dahilindedir ve cazibe mahkemesine itiraz edilemez.

Askıya Alma Kararını Nasıl Çekebilirsiniz?

Bir askıya alma kararına itiraz etme süresi 2 haftadır. Bu süre, seçimin ilgili kişiye bildirilmesinden veya tebliğ edilmesinden itibaren başlar. Bu süre içerisinde itirazın, kararı veren İkamet Mahkemesi’ne yazılı olarak yapılması gerekmektedir. İtiraz usule veya esasa ilişkin olabilir; öncelikle seçimin adil olmadığı, seçimi gerektiren durumun mevcut olmadığı vb. gerekçelere dayanabilir.

İtirazı değerlendirebilecek makam, seçimi yapan makam değil, ancak Ana Mahkeme’nin başka bir heyeti olacaktır. Burada çeşitli olasılıklar vardır. Eğer ilgili adliyede birden fazla Ana Mahkeme heyeti varsa, miktar olarak onu takip eden Ana Mahkeme heyeti itirazı değerlendirecektir. Örneğin, karar Bakırköy Beşinci Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilmişse, Bakırköy Altıncı Sulh Hukuk Mahkemesi itiraza bakacaktır. İlgili adliyede sadece bir Asliye Hukuk Mahkemesi varsa, itiraz Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından da görülebilir. Eğer herhangi bir Asliye Hukuk Mahkemesi yoksa, durum benzerdir.

Seçim makamı itirazı 1 hafta içinde karara bağlamalıdır. Seçim, somut olaya bağlı olarak iki şekilde gerçekleşecektir. Seçim itirazı reddedebilir. Bu durumda, çekim talebi reddedilebilir, yani seçim askıya alma ile ilgilenecektir. Alternatif olarak, seçim cazibeyi kabul edebilir. Bu durumda, talep de kabul edilebilir, yani askıya alma emri de kaldırılabilir.

Askıya alma kararı sona erdiğinde ne olur?

Askıya alma kararının sona ermesiyle birlikte seçim gerçekleştirilir. Farklı bir ifadeyle, süresi dolan askıya alma emri yasal olmayacaktır. Bununla birlikte, mağdur olan belirli bir kişi mağdur olmaya devam ederse, tedbir kararının süresinin uzatılması için bir talep Ana Mahkeme’ye sunulabilir. Böyle bir talepte bulunulmazsa, kısıtlama emri, yeni bir emir modeline gerek kalmadan rutin olarak sona erecektir.

Bir komşuya kısıtlama emri verilebilir mi?

Uzaklaştırma emri önleyici bir güvenlik tedbiridir. Şiddete maruz kalan veya şiddete eğilimli olan kişiler bunu talep edebilir. Şiddet uygulayan veya şiddet uygulayacağından şüphelenilen kişi komşunuzsa, bu kişiye karşı da etkili bir yasaklama emri çıkarılabilir.

Uzaklaştırma kararının boşanma davası üzerindeki etkisi nedir?

Eşinize karşı bir yasaklama emri almış olacaksınız. Ayrıca eşinizden boşanmayı da düşünüyor olabilirsiniz. Peki bu durumda nasıl hareket etmelisiniz, hızlı hareket etmeli ve seçimden hemen sonra boşanma davası açmalı mısınız? Bu kararı almış olmanız, boşanma davası açma zorunluluğu yaratmaz. Bununla birlikte, böyle bir şiddet durumunun varlığının, eşin boşanma davası açması için yeterli bir neden olduğu kabul edilmelidir. Bununla birlikte, burada bir sonraki adıma özellikle dikkat edilmelidir; uzaklaştırılan eşin bu seçim süresi boyunca affedilmiş olması, boşanma davasında bu seçime güvenilemeyeceği anlamına gelir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da 23.01.2021 tarihli bir kararında bunu açıkça kabul etmiştir.

Boşanma davasının yöneltildiği eşe karşı daha önce alınmış bir uzaklaştırma kararının varlığı, ev içi şiddetin varlığını kanıtlar. Bu şiddet, boşanma davasında ayrıca evliliğin temelden sarsılması veya aşırı geçimsizlik gibi gerekçelere de konu olabilir. Bununla birlikte, mahkemeye sunulan iddiaların kanıtlanması gerekmektedir. Uzaklaştırma emrinin varlığı ev içi şiddetin önemli bir kanıtı olsa da, bu davaya çeşitli kanıt türleriyle yardımcı olmak faydalı olacaktır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.03.2021 tarihli bir kararında, söz konusu kişinin boşanma davasında kusurlu olduğu tespit edilmiş; buna gerekçe olarak da hakkındaki uzaklaştırma kararı ve geçirdiği adli soruşturma gösterilmiştir. Bu yöntemle bir dava açmayı düşünüyorsanız, uzman bir boşanma avukatından yardım almanız büyük olasılıkla sizin lehinize olacaktır.

Savcının Sorumluluktan Uzaklaştırma Talebine İlişkin Örnek Dilekçe

Kısıtlama emri talebinizi İkamet Mahkemesi’ne ya da kolluk kuvvetlerine veya Cumhuriyet Savcılığı’na iletebileceğinizden daha önce bahsetmiştik. Talebinizi kolluk kuvvetlerine veya Cumhuriyet Savcılığına iletmeniz halinde, onlar sizin adınıza ilgili İkamet Mahkemesi’ne başvuracaklardır. Talebinizin Konut Mahkemesi’ne iletilmesi, karar verme sürecini hızlandıracaktır. Size bir fikir vermek için, Phrase veya Pdf formatında edinebileceğiniz örnek bir dilekçe hazırladık. Her somut olayın kendine özgü olduğunu ve bu nedenle hazırlanacak ve sunulacak dilekçenin her somut olaya göre farklılık göstereceğini belirtmek isteriz. Sonuç olarak, böyle bir talepte bulunmayı düşünüyorsanız, taktiği sağlıklı bir yöntemle gerçekleştirme yaklaşımı olarak yalnızca bir avukatın yardımını aramanızı savunuyoruz. İşte şimdi sizin için hazırladığımız dilekçe örneği:

İSTANBUL NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİ

DAVACI : M………. O……….. (T.C. Kimlik No:********) (Mücadele:…………..)

DAVALI : C………. B………….

DAVALI: A………. O………… (T.C. Kimlik No:********) (Mücadele:…………..)

KONU :6284 Sayılı Hane Güvenliğinin Sağlanması ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Yönetmelik Kapsamında Uzaklaştırma Konusunda Önleyici TedbirKararı Talebimiz.
AÇIKLAMALAR :

1- 2016 yılından beri evli olduğum sanık, müşterek konutumuzda zaman zaman bana şiddet uygulamaktadır. Davalının alkolizm rahatsızlığı vardır. Sık sık alkol almakta, kendinden geçmekte ve müvekkilime şiddet uygulamaktadır. Müvekkilim yıllardır bu şekilde şiddete maruz kalmaktadır. Davalı ayrıca müvekkilimi sürekli olarak ölümle tehdit etmektedir. Müvekkilimin can güvenliği yoktur. Bu hususa ilişkin olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na davalı hakkında kasten yaralama iddiası ile suç duyurusunda bulunulmuştur. Soruşturma 2020/**** Sor sayılı dosya kapsamında yürütülmektedir. Bu olaylara ilişkin müvekkilim tarafından alınan darp raporu işbu soruşturma dosyasına eklenmiştir.

2 – Açıklanan nedenlerle; 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında sanık hakkında 6 aydan az olmamak üzere uzaklaştırma kararı verilmesi talebi ile Sayın Mahkemenize başvurulması zaruri hale gelmiştir.

HUKUKİ SEBEPLER : 6284 sayılı Kanun, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve diğer yasal düzenlemeler.
YASAL DELİLLER: Tanık, Savcılık Dosyası ve farklı lisanslı kanıtlar.
SONUÇ VE TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle

  1. Davalının müvekkilime yönelik şiddet, tehdit, hakaret, aşağılama ve küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması için gerekli tedbirlerin alınmasına
  2. Davalının ortak konuttan, alıcının işyerinden ve binadan hızla uzaklaştırılması,
  3. Davalının müvekkilimi iletişim araçları ve diğer yollarla taciz etmesini engellemek için önemli önlemler almak,
  4. İlgili yasal kurallar uyarınca tüm önemli önlemlerin alınması amacıyla altı ay süreyle ihtiyati tedbir kararı verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.

DAVACININ AVUKATI

A…………. B……….

Askıya Alma Tercihini Geri Çekmek İçin Örnek Dilekçe

İtirazın ayrıntılarına ilişkin konuştuk. Peki böyle bir itiraz önemliyse ne tür bir dilekçe yazılmalı? Şimdi bu konuda bir görüş yazabilmeniz için bir dilekçe şablonu hazırladık. Bu dilekçe kalıbını öğelerinize Phrase ve Pdf formatında gönderebilirsiniz. Böyle bir durumda, sağlıklı bir sonuç almak için bir avukattan yardım almanız gerektiğini belirtmek isteriz. İşte şimdi sizin için hazırladığımız dilekçe örneğimiz:

MERSİN 3. AİLE MAHKEMESİ

-Gönderilmek üzere

MERSİN 2. AİLE MAHKEMESİ

DOSYA VE KARAR NO: 2016/*** D. İş Esas ve 2016/***Seçim

KARARAITIRAZ : A…………. P……… (T.C. Kimlik No: *******) (Diğer Ad: ………….)

ACENTE : Av. A……… B……….

KARŞI TARAF : T…………. Y……. (T.C. Kimlik No:*******) (Takip:………….)

KONU : Müvekkilim aleyhine verilen kısıtlılık kararına itirazlarımız ve kısıtlılık kararının kaldırılması talebi.

AÇIKLAMALAR :

1 – Sayın Mahkeme Heyeti, müvekkilime ve uyarı talebinde bulunan T. Y.’nin uygulamasına ilişkin birkaç farklı sakine karşı 3 aylık bir kısıtlama emri çıkarmıştır.

2 – Bu karar yalnızca ihtiyati tedbir isteyen kişinin beyanlarına dayanmaktadır. T. Y. tarafından beyan ve iddialarını destekleyecek herhangi bir kanıt sunulmamıştır. Sayın Mahkeme Heyeti bu konuda herhangi bir değerlendirme yapmamıştır. Sadece ihtiyati tedbir talep eden kişinin beyanlarına dayanarak karar vermek hukuka aykırıdır.

3 – Ayrıca, ihtiyati tedbir talep eden T. Y. tarafından iddia edilen detaylar doğru değildir. Müvekkilim, ihtiyati tedbir talep eden dilekçede iddia edilen hususların hiçbirini ne sözlü olarak ne de özel eylemleriyle gerçekleştirmemiştir. Dilekçe tutarsız ve dayanaksız iddialardan oluşmaktadır. Herhangi bir suç belgesi bulunmayan ve elinde temiz belgesi olan müvekkilimin bu uydurma iddialar neticesinde açığa alınmış olması kendisini derinden üzmüş ve yaralamıştır. Özellikle tedbir kararını talep edenin müvekkilimin komşusu olduğu gerçeği kendisini yıkmıştır. Seçimin ileri mahalle sakinleri tarafından gerçekleştirilmiş olması müvekkilimin duygusal acısını çok daha fazla artırmıştır.

4 – Müvekkilime yönelik iddialar ayrıca hakaret ve iftira kapsamına da girmektedir. Müvekkilim hiçbir şekilde T. Y.’ye karşı sadece komşuluk temelinde sert bir eleştiride bulunmamıştır. Müvekkilim, hakaret ve iftira nedeniyle ağır eleştiri davası açma ve maddi ve manevi tazminat talep etme hakkını saklı tutar.

SONUÇ VE TALEP Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle itirazımızın kabulü ile

1) Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/*** Değişik İş Esas ve 2016/*** Karar sayılı durdurma kararının kaldırılmasına

2) Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederim.

Temyiz Edenin Avukatı

A………… B………..

Askıya Alma Kararının Uzatılması için Örnek Dilekçe

Home Court docket tarafından verilen bir askıya alma emri, belirli bir zaman dilimi için verilir. Bu emri süresiz olarak uygulamak mümkün değildir. Sonuç olarak, bu tedbir kararının süresi dolsa bile, karşı tarafın şiddete karşı duyarlı olması gerekir. Bu durumda, yasaklama emrini veren mahkemeye başvurmak ve sürenin uzatılmasını talep etmek çok önemlidir. Burada, uzatma için gerekçelere sahip olmak çok önemlidir. Bu gerekçeler, mahkemeye sunacağınız yasaklama emrinin uzatılması dilekçesinde belirtilmelidir. Şimdi sizin için bir fikir oluşturma yöntemi olarak bir dilekçe şablonu hazırladık. Bu dilekçe şablonunu gadget’ınızda çeşitli kodeklerde alacaksınız. Her dava özel olduğundan, böyle bir durumla karşılaştığınızda bu dilekçeyi uzman bir avukata hazırlatmanızı öneririz. İşte şimdi sizin için hazırladığımız dilekçe kalıbı:

ADIYAMAN 2. AİLE MAHKEMESİ

DOSYA NO: Tadil Edilmiş İşletme Dosya No. 2020/***

TARAFINDAN TALEP EDILDI : A……… V……..

AVUKAT : Av. A……… B……..

KARŞI TARAF: B…….. Y……….

KONU : 6284 sayılı Yönetmelik kapsamında, daha önce verilen yürütmeyi durdurma kararının uzatılması talebimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR :

1 – Sayın Mahkemenizin 2020/*** D. İş sayılı dosyası ve 2020/*** Esas sayılı Seçimi ile 05.10.2020 tarihinde farklı kutlama hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir.

2 – Hakkında uzaklaştırma kararı verilen B. Y. çok agresif bir yapıya sahiptir. Bu nedenle müvekkilim evlilik birliği boyunca birçok kez sözlü ve psikolojik şiddete maruz kalmıştır. Bununla birlikte müvekkilim birçok olayda eşi B. Y. tarafından ezilmiştir. Bu davaya ilişkin kanıtlar Sayın Mahkemenizin bu dosyasına sunulmuştur. Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığına yukarıda belirtilen durumlarla ilgili darp olayları ile birlikte karşı taraf hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Ve bunun üzerine başlatılan 2020/**** sayılı soruşturma devam etmektedir.

3 – Müvekkilim karşı taraftan ayrı olarak babasının evinde yaşamaktadır. En yakın zamanda bu kişiye karşı boşanma davası açmayı planlamaktadır. Müvekkilimin açmayı planladığı boşanma davası ve devam eden soruşturma süreci ile birlikte, karşı tarafın da müvekkilime karşı çok kızgın ve kırgın olabileceği ve ona zarar vermeye olağanüstü eğilimli olduğu açıktır. Başkaları aracılığıyla müvekkilime aktardığı bilgilerle müvekkilime zarar verme niyetini defalarca ifade etmiştir. Mahkemeniz tarafından talep edilmesi halinde, sunacağımız tanıklar bu konuda ifade verecektir. Karşı tarafın müvekkilime yönelik olası şiddetini ortadan kaldırmak için mahkemeniz tarafından verilen kısıtlama kararının uzatılmasını talep etmek elzem hale gelmiştir.

SONUÇ VE TALEP : Yukarıda sunulan ve tanımlanan açıklamalar için;

Hakkında suç duyurusunda bulunduğumuz karşı tarafın müvekkilime zarar verme, rahatsız etme ve şiddet uygulama ihtimalinin ortadan kaldırılması için mahkemenizce daha önce verilmiş olan uzaklaştırma ve koruma kararının 6 ay süre ile uzatılmasını ve bu yolda gerekli tedbirlerin alınmasını Sayın Mahkemenizden vekaleten arz ve talep ederim. (27.03.2021)

Davacının Avukatı

Av. A…… B….

Şimdi size yasaklama emirleri ve ilgili hususlar hakkında bilgi vermeye çalıştık. Birisi tarafından şiddete maruz kalıyorsanız ya da kalma olasılığınız yüksekse, lütfen bir yasaklama emri talep etmekten çekinmeyin. Bu kurum, mağduru birçok faktörde savunmak ve gelecekteki olası ilgili mahkeme işlemlerinde size fayda sağlamak için son derece önemlidir.

Author'dan Daha Fazla:

+ There are no comments

Add yours